Galata Kulesi Tarihi
İstanbul'un en önemli simgelerinden olan Galata kulesi, adını bulunduğu muhitten almıştır. Bizans Döneminde fener kulesi olarak inşa edilen kule, 500-550 yıllarından beri ayaktadır. 1204 yılındaki 4. Haçlı Seferi'nde tahrip olan kule yaklaşık 150 yıl sonra Cenevizliler tarafından restore edilmiştir. 1509'daki depremden sonra Mimar Hayrettin tarafından onarılan kule, Kanuni döneminde hapishane olarak kullanılmıştır. 16. yüzyıl sonlarında kısa bir süre için rasathane olarak kullanılmış, sonra yeniden hapishane yapılmıştır.
"4. Murat zamanında 1638 yılında; Hezarfen Ahmet Çelebi, kollarına kanat takarak, Galata Kulesi’nden Üsküdar’a o meşhur uçuşunu gerçekleştirir. 17 yy.a doğru mehterhane takımına ev sahipliği de yapan Kule; 1717den sonra artan İstanbul yangınlarıyla baş edebilmek için yangın gözetleme kulesi olarak da kullanılmıştır. Ama ne yazıktır ki Kule 1794 senesi kendisi de yanmaktan kurtulamamıştır.
Üçüncü Selim zamanında; Galata Kulesi onartıldıktan sonra, Kule’nin üst katına bir cumba eklenir.1831’de kule bir yangın daha geçirir. Bu sefer 2. Mahmut; Kule’nin üzerine iki kat daha çıkar ve külah biçiminde olan ünlü dam örtüsüyle Kule’nin tepesi kapatılır. O dönem onarımla alakalı olarak, Pertev Paşa’nın bir de yazıtı Kule’ye yerleştirilir. 1875 yılında kuvvetli bir fırtınadan sonra, Kule’nin tepesindeki külahımsı çatı uçar ve daha sonra 1960 yılında tekrardan onartılır. Günümüzde, Kule özel bir şirket tarafından sadece turistik amaçlı işletilmektedir. 7 katı asansörle, 2 katı da yürüyerek çıkıp, Kule’nin en üst katındaki restoranın içinden geçtikten sonra, Kule’yi çepeçevre saran balkona ulaşılır." (Akçakaya)
"4. Murat zamanında 1638 yılında; Hezarfen Ahmet Çelebi, kollarına kanat takarak, Galata Kulesi’nden Üsküdar’a o meşhur uçuşunu gerçekleştirir. 17 yy.a doğru mehterhane takımına ev sahipliği de yapan Kule; 1717den sonra artan İstanbul yangınlarıyla baş edebilmek için yangın gözetleme kulesi olarak da kullanılmıştır. Ama ne yazıktır ki Kule 1794 senesi kendisi de yanmaktan kurtulamamıştır.
Üçüncü Selim zamanında; Galata Kulesi onartıldıktan sonra, Kule’nin üst katına bir cumba eklenir.1831’de kule bir yangın daha geçirir. Bu sefer 2. Mahmut; Kule’nin üzerine iki kat daha çıkar ve külah biçiminde olan ünlü dam örtüsüyle Kule’nin tepesi kapatılır. O dönem onarımla alakalı olarak, Pertev Paşa’nın bir de yazıtı Kule’ye yerleştirilir. 1875 yılında kuvvetli bir fırtınadan sonra, Kule’nin tepesindeki külahımsı çatı uçar ve daha sonra 1960 yılında tekrardan onartılır. Günümüzde, Kule özel bir şirket tarafından sadece turistik amaçlı işletilmektedir. 7 katı asansörle, 2 katı da yürüyerek çıkıp, Kule’nin en üst katındaki restoranın içinden geçtikten sonra, Kule’yi çepeçevre saran balkona ulaşılır." (Akçakaya)
Hezarfen Ahmed Çelebi
Kuşların uçuşunu izleyerek meraklanıp uçmak için girişimlerde bulunan bir Türk alimidir. İsmail Cevheri'nin uçma konusundaki bulgularından etkilenen Ahmed Çelebi, Okmeydanı'nda yaptığı kanatlarla deneyler yapmıştır. 1638 yılında Galata Kulesi'nden atlayıp Üsküdar'a kadar uçtuğu bilinmektedir. Bu uçuş hakkında yazılı olarak sadece Evliya Çelebi'nin Seyehatname'sinden kanıt bulunabilir. Evliya Çelebi eserinde şunları yazar: "İptida, Okmeydan'ın minberi üzere, rüzgâr şiddetinden kartal kanatları ile sekiz, dokuz kere havada pervaz ederek talim etmiştir. Badehu Sultan Murad Han Sarayburnu'nda Sinan Paşa Köşkü'nden temaşa ederken, Galata Kulesi'nin taa zirve-i belâsından lodos rüzgârı ile uçarak, Üsküdar'da Doğancılar meydanına inmiştir. Sonra Murad Han, kendisine bir kese altın ihsan ederek: "Bu adam pek havf edilecek (korkulacak) bir ademdir. Her ne murad ederse, elinden geliyor. Böyle kimselerin bekası caiz değil, " diye Gâzir'e (Cezayir) nefyeylemiştir (sürmüştür). Orada merhum oldu.”
Galata Kulesi'nden Manzara
Topkapı Sarayı, Ayasofya Camii, Sultanahmet Camii, Taksim, Tophane ve Boğaz Köprüsü başta olmak üzere, İstanbul'a genel bir bakış sağlar.
Vedat Oğuzcan'ın Ölümü ve "Galata Kulesi" Şiiri
Söylentilere göre, Ümit Yaşar Oğuzcan pekçok kez (yaklaşık 25 kez) intihara kalkışmış bir adamdır. Oğlu Vedat Oğuzcan, bu başarısız intihar girişimlerinden etkilenmiş ve henüz 17 yaşındayken Galata Kulesi'nden kendini aşağı bırakmıştır. Yine söylentilere göre, avucunda "Baba, intihar öyle edilmez, böyle edilir!" diye bir not bulunmuştur. Ümit Yaşar Oğuzcan'ın oğluna Galata Kulesi isimli şiiri yazmıştır.
GALATA KULESİ
6 Haziran 1973,
pırıl pırıl bir yaz günüydü,
aydınlıktı, güzeldi dünya,
bir adam düştü o gün galata kulesinden. kendini bir anda bıraktı boşluğa;
ömrünün baharında, bütün umutlarıyla birlikte paramparça oldu.
bir adam düştü galata kulesinden;
bu adam benim oğlumdu gencecikti Vedat, ışıl ışıldı gözleri, içi,
bütün insanlar için sevgiyle doluydu
çıktı apansız o dönülmez yolculuğa
kendini bir anda bıraktı boşluğa,
söndü güneş, karardı yeryüzü bütün
zaman durdu.
bir adam düştü galata kulesinden
bu adam benim oğlumdu;
açarken ufkunda güller alevden,
çıktı, her günkü gibi gülerek evden,
kimseye belli etmedi içindeki yangını
yürüdü, kendinden emin
sonsuzluğa doğru.
galata kulesinde bekliyordu ecel,
bir fincan kahve, bir kadeh konyak,
ölüm yolcusunun son arzusuydu bu,
bir adam düştü galata kulesinden;
bu adam benim oğlumdu.
küçücüktü bir zaman,
kucağıma alır ninniler söylerdim ona,
uyu oğlum, uyu oğlum, ninni.
bir daha uyanmamak üzere uyudu Vedat.
6 haziran 1973
galata kulesinden bir adam attı kendini;
bu nankör insanlara
bu kalleş dünyaya inat,
şimdi yine bir ninni söylüyorum ona,
uyan oğlum, uyan oğlum, uyan Vedat.
Ümit Yaşar Oğuzcan
GALATA KULESİ
6 Haziran 1973,
pırıl pırıl bir yaz günüydü,
aydınlıktı, güzeldi dünya,
bir adam düştü o gün galata kulesinden. kendini bir anda bıraktı boşluğa;
ömrünün baharında, bütün umutlarıyla birlikte paramparça oldu.
bir adam düştü galata kulesinden;
bu adam benim oğlumdu gencecikti Vedat, ışıl ışıldı gözleri, içi,
bütün insanlar için sevgiyle doluydu
çıktı apansız o dönülmez yolculuğa
kendini bir anda bıraktı boşluğa,
söndü güneş, karardı yeryüzü bütün
zaman durdu.
bir adam düştü galata kulesinden
bu adam benim oğlumdu;
açarken ufkunda güller alevden,
çıktı, her günkü gibi gülerek evden,
kimseye belli etmedi içindeki yangını
yürüdü, kendinden emin
sonsuzluğa doğru.
galata kulesinde bekliyordu ecel,
bir fincan kahve, bir kadeh konyak,
ölüm yolcusunun son arzusuydu bu,
bir adam düştü galata kulesinden;
bu adam benim oğlumdu.
küçücüktü bir zaman,
kucağıma alır ninniler söylerdim ona,
uyu oğlum, uyu oğlum, ninni.
bir daha uyanmamak üzere uyudu Vedat.
6 haziran 1973
galata kulesinden bir adam attı kendini;
bu nankör insanlara
bu kalleş dünyaya inat,
şimdi yine bir ninni söylüyorum ona,
uyan oğlum, uyan oğlum, uyan Vedat.
Ümit Yaşar Oğuzcan
Kaynakça
Akçakaya, Ali. "Galata Kulesi." Galata Kulesi. Web. 13 May 2014. <http://www.ibb.gov.tr/sites/ks/tr-tr/1-gezi-ulasim/tarihi-kuleler/pages/galata-kulesi.aspx>.
"Galata Kulesi." Degisti.com 26 May 2011. Web. 13 May 2014. <http://www.degisti.com/index.php/archives/5523>.
"Hezarfen Ahmet Çelebi." Wikipedia. Wikimedia Foundation Inc. Web. 13 May 2014. <http://tr.wikipedia.org/wiki/Hez%C3%A2rfen_Ahmed_%C3%87elebi>."Beni Kör Kuyularda Merdivensiz Bıraktın/Ümit Yaşar Oğuzcan/Edebiyat/milliyet Blog." Blog.milliyet.com.tr. Web. 13 May 2014. <http://blog.milliyet.com.tr/beni-kor-kuyularda-merdivensiz-biraktin-umit-yasar-oguzcan/Blog/?BlogNo=189132>.
Akçakaya, Ali. "Galata Kulesi." Galata Kulesi. Web. 13 May 2014. <http://www.ibb.gov.tr/sites/ks/tr-tr/1-gezi-ulasim/tarihi-kuleler/pages/galata-kulesi.aspx>.
"Galata Kulesi." Degisti.com 26 May 2011. Web. 13 May 2014. <http://www.degisti.com/index.php/archives/5523>.
"Hezarfen Ahmet Çelebi." Wikipedia. Wikimedia Foundation Inc. Web. 13 May 2014. <http://tr.wikipedia.org/wiki/Hez%C3%A2rfen_Ahmed_%C3%87elebi>."Beni Kör Kuyularda Merdivensiz Bıraktın/Ümit Yaşar Oğuzcan/Edebiyat/milliyet Blog." Blog.milliyet.com.tr. Web. 13 May 2014. <http://blog.milliyet.com.tr/beni-kor-kuyularda-merdivensiz-biraktin-umit-yasar-oguzcan/Blog/?BlogNo=189132>.